düzeyi

listen to the pronunciation of düzeyi
Türkçe - İngilizce

düzeyi teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

düzey
level

I agree on an emotional level, but on the pragmatic level I disagree. - Duygusal bir düzeyde katılıyorum ama pragmatik düzeyde katılmıyorum.

I'm going to raise my English level. - İngilizce düzeyimi yükselteceğim.

gelir düzeyi
level of income
beceri düzeyi
skill level
benzin düzeyi
petrol level
dayanak düzeyi
datum level
dayanak düzeyi
(Bilgisayar) reference level
dayanak düzeyi
zero level
düzey
table
düzey
(Politika, Siyaset) footing
düzey
absolute
düzey
elevation
düzey
(Bilgisayar) reset to
düzey
(Bilgisayar) matrix
düzey
degree
erke düzeyi
energy level
erke düzeyi
(Biyokimya) ground state
fermi düzeyi
(Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) fermi level
gelgit düzeyi
(Denizbilim) tide level
girinti düzeyi
(Bilgisayar) indent level
gizlilik düzeyi
(Bilgisayar) privacy level
hizmet düzeyi
(Bilgisayar) service level
oturum açma düzeyi
(Bilgisayar) log level
refah düzeyi yükselmek
prosper
rekor düzeyi
(Ticaret) peak
sıvı düzeyi
liquid level
tatmin düzeyi
(Ticaret) satisfaction level
uygulama düzeyi
application level
zeka düzeyi
iq
düzey
pitch
düzey
plane
yaşam doyum düzeyi
life satisfaction level
anlamlılık düzeyi
level of significance
başvuru düzeyi
datum level
benzin düzeyi
petrol level, gasoline level
besleme düzeyi
(Denizbilim) feeding level
beyaz düzeyi
white level
bilgi düzeyi
standard of knowledge
biyo-güvenlik düzeyi
(Biyoloji) biosafety level
borç düzeyi
(Ticaret) level of dept
denetim güven düzeyi
(Ticaret) audit assurance
depolama düzeyi
(Bilgisayar) storage level
dip düzeyi
(Pisikoloji, Ruhbilim) trough level
donma düzeyi
freezing level
doruk düzeyi
(Coğrafya) crest level
duyu düzeyi
(Pisikoloji, Ruhbilim) sensation level
düzey
level (of something)
düzey
level seviye
düzey
grade
düzey
contour line
düzey
surface

Cars with AWD stand out on slippery and wet surfaces. - Dört çekerli arabalar kaygan ve ıslak düzeylerde direnebilir.

enerji düzeyi
energy level
erke düzeyi çizgesi
(Fizik) energy level diagram
etkinlik düzeyi
(Pisikoloji, Ruhbilim) activity level
eğitim düzeyi
educational level
fiyat düzeyi
(Hukuk) level of prices
gelir düzeyi
(Hukuk) income level
gerilim düzeyi
voltage level
giriş düzeyi
input level
gri düzeyi
gray level
grup düzeyi
(Bilgisayar) group level
görüntü düzeyi
focal plane
güven düzeyi
(Tıp,Teknik) confidence level
idari kontrol düzeyi
(Çevre) administrative control level
istek düzeyi
level of aspiration
izleme düzeyi
(Bilgisayar) trace level
kabul edilebilen gürültü düzeyi
(Hukuk) permissible noise level
karartma düzeyi
blanking level
lise düzeyi
high school level
mikrofon düzeyi
(Bilgisayar) mic level
mikrofon giriş düzeyi
(Bilgisayar) microphone input level
mikrofon ses düzeyi
(Bilgisayar) microphone volume level
minimum işitme düzeyi
(Otomotiv) minimum audible level
nem çekicilik düzeyi
(Gıda) humidity potential
olumsuz etki düzeyi
(Tıp) adverse effect level
optimum uyarılma düzeyi
(Pisikoloji, Ruhbilim) optimum level of arousal
ortalama su düzeyi
mean water level
postscript dil düzeyi
(Bilgisayar) postscript language level
program düzeyi
program level
refah düzeyi
(Ticaret) level of welfare
referans düzeyi
datum level
referans düzeyi yüzeyi
reference level surface
risk düzeyi
(Tıp) risk level
ses düzeyi
volume
ses düzeyi
sound level
ses düzeyi
noise level
sistem düzeyi
system level
siyah düzeyi
black level
su düzeyi
water level
sıfır düzeyi
zero level
sıfır güç düzeyi
(Teknik,Telekom) zero power level
tahliye düzeyi
order of evacuation
talep düzeyi
demand level
tarife düzeyi
(Ticaret) tariff level
taşkın düzeyi
flood level
tepe düzeyi
crest level
tetikleme düzeyi
trigger level
toplum düzeyi
social scale
transmisyon düzeyi
transmission level
uzman düzeyi
expert-level
veri düzeyi
data level
verici düzeyi
donor level
video düzeyi
(Bilgisayar) video level
yakıt düzeyi
fuel level
yağ düzeyi
oil-level
yaşam düzeyi
standard of living
yeraltı su düzeyi
groundwater level
yeraltı suyu düzeyi
water table, water level, groundwater level
yoğunluk düzeyi
intensity level
zemin düzeyi
ground level
ücret düzeyi
wage level
ıp düzeyi yayınlar
ip-level broadcasts
Türkçe - Türkçe

düzeyi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Düzey
seviye
düzey
Bir nesnenin veya kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye
düzey
Bir yüzeyin veya bir noktanın nispi yüksekliği ve o yükseklikten geçtiği var sayılan düzlem, seviye
hayal düzeyi
Hayal edebilme gücü, seviyesi
su düzeyi
Su yüksekliğinin durumu
taban düzeyi
Bir akarsuyun, aşındırma ile erişebileceği en alçak yer
yaşam düzeyi
Hayat düzeyi veya seviyesi
düzeyi