Fadıl sevgi ve arkadaşlık arıyordu.
- Fadil was seeking love and companionship.
O kadın arkadaşlık istedi.
- He wanted female companionship.
Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar.
- Pets offer us more than mere companionship.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Alım, şirketin hesabında.
- The purchase is on the company's account.
Tom artık şirket ile birlikte değil.
- Tom is no longer with the company.
Şirkete annesiyle birlikte geldi.
- He came in company with his mother.
Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir.
- Better to be alone than in bad company.
Bir ortaklık ister misin?
- Do you want some company?
Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.
- The launching of the company was in 1950.
Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
- A man is known by the company he keeps.
Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim.
- I just came along to keep Tom company.
Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Tom ve Mary birbirlerinin arkadaşlıklarından hoşlanırlar.
- Tom and Mary enjoy each other's company.
Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim.
- I advise you not to keep company with Tom.