cevapsız

listen to the pronunciation of cevapsız
Türkçe - İngilizce
unanswered; unreturned
unanswered yanıtsız
unanswered

These are all unanswered questions. - Bunların hepsi cevapsız sorular.

The question remains unanswered. - Soru cevapsız kalıyor.

answerless
unreturned
cevap
{i} reply

I have received no reply from you yet. - Sizden henüz bir cevap almadım.

Please write me a reply soon. - Lütfen bana kısa sürede bir cevap yaz.

cevap
{i} answer

Larry Ewing doesn't answer me. - Larry Ewing bana cevap vermiyor.

You must answer the question. - Bu soruyu cevaplamalısın.

cevap
response

I got no response from anyone. - Kimseden cevap alamadım.

She wrote him a friendly response. - Ona arkadaşça bir cevap yazdı.

cevap
(Ticaret) return
cevap
replication
cevap
ans
cevap
to answer
cevap
responsive to
cevap
1.answer, reply
cevap
answer, reply yanıt, karşılık
cevap
law defense
cevap
{i} rejoinder
Türkçe - Türkçe
Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız (olarak)
Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız
Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız olarak
Cevap
yanıt

Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı. - Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.

Cevap
(Osmanlı Dönemi) MECUBE
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt: "Belindeki önlüğü çıkarmaya uğraşıyor, cevap arıyor gibi, düşünüyordu."- S. F. Abasıyanık
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt
cevapsız