Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
- A computer can calculate very rapidly.
Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
- The calculator on the table is mine.
Hesaplamalarımda bir hata yaptım.
- I've made a mistake in my calculations.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Tom kafasında hızlı bir hesaplama yaptı.
- Tom did a quick calculation in his head.
Bu hesap makinesinde bir sorun var.
- Something is wrong with this calculator.
Benim hesap makinesindeki piller ölü.
- The batteries in my calculator are dead.
Hesap makinası muhteşem bir icat.
- The calculator is a wonderful invention.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.