bust someone out

listen to the pronunciation of bust someone out
İngilizce - Türkçe
kurtarmak

I will bust you out of prison - seni hapisten kurtaracağım.

escape
{i} sızıntı
escape
{f} kaçıp kurtulmak
escape
{f} sızmak
escape
kaçılmak
escape
akla gelmemek
escape
kurtuluş/sızıntı/kaçış
escape
savuşturmak
escape
{f} firar etmek
escape
yakayı sıyırmak
escape
(Tıp) Dışarı çıkma, salınma, serbest hale geçme (hormon v.s.)
bust out
çiçek açmak
bust out
yapraklanmak
bust out
yaprak vermek
bust out
çiçeklenmek
bust out
(Konuşma Dili) tüymek
escape
(Bilgisayar) çık

Tom yangın çıkışını işaret etti. - Tom pointed to the fire escape.

Tatile çıkmak istediler. - They wanted to escape on vacation.

escape
{f} kaçak yapmak
escape
(Bilgisayar) öncelem
escape
(gaz/sıvı/vb.) sızma
escape
atlatmak
escape
kaçma

Brown kendisi kaçmak istemedi. - Brown himself did not want to escape.

Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor. - Brian regrets starting a relationship with her and wants to escape from her.

escape
{f} kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak
escape
{i} kaçış, kaçma, firar
escape
{f} kurtulmak
escape
{f} gözünden kaçmak; aklından çıkmak
İngilizce - İngilizce
escape
get away
bust out
to reveal, to show
bust out
to escape (from); break out

bust out of prison.

bust out
to burst out (laughing)
bust out
to bring out, to take out
bust out
to free from captivity

They tried to bust the prisoner out, but were thwarted by the police.

Bust out
(deyim) To apply something (skills, etc)
Bust out
(deyim) To retrieve something that you have
Bust out
(deyim) To play music
bust someone out

    Heceleme

    bust some·one out

    Türkçe nasıl söylenir

    bʌst sʌmwʌn aut

    Telaffuz

    /ˈbəst ˈsəmˌwən ˈout/ /ˈbʌst ˈsʌmˌwʌn ˈaʊt/