They say that Tom strangled Mary to death.
- Onlar Tom'un Mary'yi öldüresiye boğduğunu söylüyor.
We know that Tom was strangled.
- Biz Tom'un boğularak öldürüldüğünü biliyoruz.
Many of the victims either burnt to death or suffocated.
- Kurbanların çoğu ya yanarak ya da boğularak öldü.
She suffocated him with a pillow.
- O, onu bir yastıkla boğdu.
Sami started strangling Layla.
- Sami, Leyla'yı boğmaya başladı.
I'd like to strangle him.
- Onu boğarak öldürmek istiyorum.
Tom couldn't quite bring himself to strangle Mary.
- Tom Mary'yi boğazlamak için tamamen hazır değildi.
Let me go. You're choking me.
- Bırak beni gideyim. Sen beni boğuyorsun.
Tom grabbed Mary by the throat and started choking her.
- Tom Mary'yi boğazından yakaladı ve onu boğmaya başladı.
She choked him with her bare hands.
- O, çıplak elleriyle onu boğdu.
She was choked with tears and was unable to speak.
- Gözyaşlarına boğulmuş ve konuşamamıştı.