I had my bicycle stolen last night.
- Dün gece bisikletimi çaldırdım.
Is this your bicycle?
- Bu senin bisikletin mi?
His bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.
You stole my bike, and now I'm going to break your face.
- Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
Sometimes I walk home from work and sometimes I cycle, because I live close to where I work.
- Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.
I plan to cycle around Shikoku next year.
- Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.
A unicycle has one wheel.
- Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.
Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
- Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
Tom and Mary both had new bicycles.
- Tom ve Mary'nin her ikisini de yeni bisikletleri vardı.