The family ate dinner together.
- Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
They agreed to work together.
- Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
I'll be with you as soon as I finish this job.
- Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.
I have a little money. With you and this, I am happy.
- Az param var. Bununla birlikte seninle mutluyum.
She was intelligent as well as beautiful.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.
- Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
- Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
We run the store jointly.
- Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.
I went to Nikko along with them.
- Ben onlarla birlikte Nikko'ya gittim.
Go along with the crowd.
- Kalabalık ile birlikte gidin.
He came in company with his mother.
- Şirkete annesiyle birlikte geldi.
Fadil asked Dania to live with him in the house he shared with his grandmother.
- Fadıl, Dania'dan büyükannesi ile paylaştığı evde birlikte yaşamasını istedi.
Go along with the crowd.
- Kalabalık ile birlikte gidin.
My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.
- Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi.
They had been working together for common interests.
- Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
Common sense tells us, however, that there is no easy solution.
- Bununla birlikte, sağduyu bize kolay bir çözüm olmadığını söylüyor.
A surgeon lives with Death, his inseparable companion - I walk hand in hand with him.
- Bir cerrah ayrılmaz arkadaşı olan ölümle birlikte yaşar - Ben onunla el ele yürüyorum.
Industrialization often goes hand in hand with pollution.
- Sanayileşme çoğu kez kirlilikle birlikte gider.
We run the store jointly.
- Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.
Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
- Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.