bir kez

listen to the pronunciation of bir kez
Türkçe - İngilizce
once

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

She was late once again. - Bir kez daha geç kalmıştı.

one time

I'm only going to ask you this one time, Tom. - Ben bunu sana sadece bir kez soracağım, Tom.

I have been to Kyoto one time. - Bir kez Kyoto'da bulundum.

ever

We go to the theater once every two weeks. - Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

Stir once every fifteen minutes. - Her on beş dakikada bir kez karıştırın.

e'er
for once

Why can't you be nice to me for once? - Neden bir kez olsun bana karşı kibar olamıyorsun?

I wish for once I could be something. - Keşke bir kez bir şey olabilsem.

bir kez daha
once more

Explain it once more, Jerry. - Onu bir kez daha açıkla, Jerry.

Try doing it once more. - Onu bir kez daha yapmayı dene.

bir kez daha
once again

You are entitled to try once again. - Bir kez daha deneme hakkın var.

France and Britain were at war once again. - Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.

bir kez daha
one more time

I'll say it one more time. - Bir kez daha söyleyeceğim.

Open your mouth one more time and I will beat you up! - Ağzını bir kez daha açarsan seni pataklayacağım!

bir kez daha
(deyim) once and again
bir kez daha
on one occasion
bir kez sor
(Bilgisayar) ask once
bir kez yumurtlayan
(Denizbilim) semelparous
bir kez çalıştır
(Bilgisayar) run once
bir kez daha
once more, yet again, once again
bir kez daha bölmek
subdivide
bir kez olarak
for this once
bir kez parlayıp sönen
(deyim) a flash in the pan
bir kez tara
(Bilgisayar) scan once
bir kez yanıp sön
(Bilgisayar) flash once
bir kez daha
once more again
birkez
once
en az bir kez
at least one time
bir kez daha
afresh
bir iki kez
once or twice
hepsini bir kez dene
(Bilgisayar) round robin
Türkçe - Türkçe
bir yol
bir boy
bir
bir kez