yansımalı

listen to the pronunciation of yansımalı
التركية - الإنجليزية
(Dilbilim) Onomatopoeic
(Matematik) reflexive
(Bilgisayar) mirrored
reverberatory
echoic
yansı
oblique
yansı
reverberate
yansı
{f} reverberating
yansı
{f} bounce
Yansı
mirror

Tom stared at his reflection in the mirror. - Tom aynadaki yansımasına baktı.

A mirror reflects light. - Bir ayna ışığı yansıtır.

Yansı
reflection

Tom saw his reflection in the mirror. - Tom aynada kendi yansımasını gördü.

Tom looked at his reflection in the mirror. - Tom aynadaki yansımasına baktı.

yansı
biol. reflex, reflex act
yansı
reflex akis
yansı
reflex
yansı
taxis
yansı
shadow
التركية - التركية
Tabiat seslerini andıran seslerle yapılmış (kelime), ses yansımalı, onomatopeik
Yansıtan veya yansıyan
yansı
Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs, akis
yansı
Refleks, tepki
yansı
Tepke