yaklaşılabilir

listen to the pronunciation of yaklaşılabilir
التركية - الإنجليزية
approachable
accessible
yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him. - O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near. - İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

yaklaş
{f} approach

He approached and fell on his knees. - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast. - Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

yaklaş
{f} approximate

A person's heart is approximately the same size as their fist. - Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.

The story approximates to historical truth. - Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.

yaklaş
come near

Don't come near me. I have a cold. - Bana yaklaşma, soğuk almışım.

Don't let anyone come near the fire. - Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.

yaklaş
{f} nearing

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

yaklaşılabilir
المفضلات