yık

listen to the pronunciation of yık
التركية - الإنجليزية
{f} ruin

The war brought ruin to the country. - Savaş ülkeye yıkım getirdi.

He led me to financial ruin. - O beni mali yıkıma götürdü.

subvert
knock down

They're going to knock down that monument. - Onlar o anıtı yıkacaklar.

{f} overthrown
demolish

This building will be demolished next month. - Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.

A few old buildings need to be demolished. - Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.

{f} ruining
{f} ruined

Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot. - Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.

overthrew
{f} overthrow
vandalize

Tom found his house vandalized. - Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.

{f} ruins
unbuilt
unbuild
demolished

This building will be demolished next month. - Bu bina önümüzdeki ay yıkılacak.

The shopping center will be demolished. - Alıveriş merkezi yıkılacak.