التركية - الإنجليزية
تعريف yünler في التركية الإنجليزية القاموس.
- wools
- yün
- wool
We wear wool in winter.
-Biz kış aylarında yünlü giyeriz.
Australia exports a lot of wool.
-Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- yün
- woolen
I'm looking for a warm, woolen skirt.
-Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.
He is wearing a woolen sweater.
-O, yünden bir kazak giyiyor.
- yün
- comber
- yün
- worsted
- yün
- wool clipped in the fall
- yün
- wool; woolen
- yün
- fleece wool
- yün
- wool, woolen, made of wool
- yün
- woollen
Scotland is famous for its woollen textiles.
-İskoçya yünlü tekstili ile ünlüdür.
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف yünler في التركية التركية القاموس.
- yün
- Genel olarak hayvan tüyünden yapılmış
- yün
- Koyun tüyü
- yün
- Güzün kırkılan koyun tüyü
- yün
- Genel olarak koyun tüyü
- yün
- Genel olarak hayvan tüyünden yapılmış: "Rahat, yünden, yumuşak bir terlik giyin."- S. F. Abasıyanık
المصطلحات ذات الصلة
yünler
الواصلة
yün·lerResimler
السابق
المفضلات