uzun boylu

listen to the pronunciation of uzun boylu
التركية - الإنجليزية
tall

The tall man wore a pink carnation in his lapel. - Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.

You are taller than she. - Sen ondan daha uzun boylusun.

tali
1. tall (person). 2. at length; in detail
lanky

Tom is tall and lanky. - Tom uzun boylu ve sırık gibi.

strappinll
uzun boylu ve zayıf
gangling
uzun boylu kimse
six footer
uzun boylu ve ince
lank
uzun boylu ve kıvrak kimse
corn stalk
uzun boylu ve yakışıklı
clean limbed
-uzun boylu
-Tall
aceleci ve uzun boylu adam
impatient and the tall man
zayıf ve uzun boylu
lank
التركية - التركية
Boyu uzun olan
Uzun süre
Derinlemesine, ayrıntılarıyla
hınnab
(Osmanlı Dönemi) AHDEB
(Osmanlı Dönemi) ANEŞNEŞ
(Osmanlı Dönemi) HINNAB
(Osmanlı Dönemi) EDLEM
(Osmanlı Dönemi) ETLA'
(Osmanlı Dönemi) ŞATİBE
(Osmanlı Dönemi) ŞEHLEB
(Osmanlı Dönemi) AKMED
uzun boylu
المفضلات