Kazanmak için ufak bir şansımız var.
- We have small chance to win.
Evimin önünde ufak bir bahçe var.
- There is a small garden in front of my house.
Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı.
- Dan performed a microscopic examination of the hair.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
- Bacteria are microscopic organisms.
Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.
- There's one small cat hiding behind the car.
Bizim bir bayan arkadaşımız, geçen hafta küçük bir kasabaya bir seyahat yaptı.
- A woman friend of ours took a trip to a small town last week.