to set, place, fix, settle, people, point

listen to the pronunciation of to set, place, fix, settle, people, point
الإنجليزية - التركية

تعريف to set, place, fix, settle, people, point في الإنجليزية التركية القاموس.

plant
{f} dikmek (bitki)
plant
bitkilendirmek
plant
(Tıp) plant
plant
yerleştirmek (bomba vb)
plant
(çalınan ya da yasak bir şeyi) kiminse üzerine saklayıp onu suçlu göstermek
plant
demirhane
plant
{i} bitki

Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız. - We should keep away from the poisonous plants.

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

plant
Casus

The new guy turned out to be a plant.

plant
Bir tesisiste üretilip, paketlenmiş (plant mılk)
plant
{i} argo hile, oyun, tuzak
plant
{i} bitki, ot
plant
(isim) bitki, dikme, tesis, işletme, fabrika, malzemeler, demirbaş, dolandırıcılık, hile, ihbarcı, fidan
plant
atelye
plant
{f} ekmek

Nisan ayı sebze tohumlarınızın çoğunu ekmek için en iyi zamandır. - April is the best time to plant most of your vegetable seeds.

Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız. - First of all, we have to plant all these seeds.

plant
{i} fabrika

Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı. - Valentina's mother worked in a textile plant.

Boston'da bir fabrikamız var. - We have a plant in Boston.

plant
{i} seyircilerin arasında oturup rol yapan
plant
hile oyun
plant
{i} teçhizat
plant
(fiil) dikmek, ekmek, koymak, yeşillendirmek, ağaçlandırmak, kurmak, dikmek (bitki), ağaç olmak, kök salmak, aşılamak (fikir), indirmek, yapıştırmak, çarpmak, vurmak, adam koymak, saklamak, gizlemek, yüklemek, yutturmak, bırakmak
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} plant
to set, place, fix, settle, people, point
المفضلات