الإنجليزية - التركية
تعريف to praise, extol, solemnize في الإنجليزية التركية القاموس.
- celebrate
- kutlamak
Onun doğum gününü kutlamak için ne yapıyorlar?
-What are they doing to celebrate her birthday?
Noel'i kutlamak bir gelenektir.
-It's a custom to celebrate Christmas.
- celebrate
- {f} bayram yapmak
- celebrate
- {f} göklere çıkarmak
- celebrate
- {f} anmak
- celebrate
- kutlama yapmak
Kutlama yapmak için burada değilim.
-I'm not here to celebrate.
Biz kutlama yapmak için dışarı çıkıyoruz.
-We're going out to celebrate.
- celebrate
- övmek
- celebrate
- kutla
Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.
-The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
-Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- celebrate
- yönetmek aşai rabbani ayinini yönetmek
- celebrate
- {f} yönetmek (ayin)
- celebrate
- {f} ayin yapmak
- celebrate
- {f} aşai rabbani ayinini yönetmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to praise, extol, solemnize في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} celebrate
to praise, extol, solemnize
الواصلة
to praise, extol, sol·em·nizeالنطق
Resimler
السابق
المفضلات