to narrate or record

listen to the pronunciation of to narrate or record
الإنجليزية - التركية

تعريف to narrate or record في الإنجليزية التركية القاموس.

history
tarih

Tarih çalışmayı severim. - I like studying history.

Bayan Thomas bize tarih öğretiyor. - Miss Thomas teaches us history.

history
geçmiş

Firmamızın uzun, uzun bir geçmişi var. - Our company has a long, long history.

Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir. - Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.

history
(Askeri) BİRLİK TARİHÇESİ: Bak. "historical record"
history
(Tıp) Tarih, özellikle hastanın geçmişini kapsayan hikayesi, öz geçmişi
history
family history aile tarihçesi
history
(Askeri,Eğitim) tarihçe

Uzun bir tarihçesi olan dilleri öğrenmeyi tercih ederim. - I prefer learning languages that has a long history.

history
{i} kayıtlar

MSN sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler? - Where are the history records of our MSN chats?

MSN' deki sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler? - Where are the history records of our chats on MSN?

history
{i} hikâye

Karaciğer sorunu ile ilgili bir hikayem var. - I have a history of liver trouble.

Tom ve Mary ayrılıyor. Bu eski hikaye. - Tom and Mary have broken up. That's ancient history.

history
tarihsel öykü/olay
history
tarihi dram
history
{i} gelişim aşmaları
الإنجليزية - الإنجليزية
history
to narrate or record

    الواصلة

    to nar·rate or rec·ord

    التركية النطق

    tı nereyt ır rıkôrd

    النطق

    /tə ˈneˌrāt ər rəˈkôrd/ /tə ˈnɛˌreɪt ɜr rəˈkɔːrd/
المفضلات