to make one's abiding place or home; to abide; to dwell; to reside

listen to the pronunciation of to make one's abiding place or home; to abide; to dwell; to reside
الإنجليزية - التركية

تعريف to make one's abiding place or home; to abide; to dwell; to reside في الإنجليزية التركية القاموس.

live
yaşamak

Yaşamak için yemelisin.Yemek için yaşamamalısın. - You must eat to live. You must not live to eat.

Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu? - Does Tom earn enough money to live in the city?

live
live and learn yaşadıkça ögrenmek
live
{s} güncel
live
{f} on ile geçinmek
live
(Televizyon) canlı yayın

Bizi izlemeye devam edin. Canlı yayınımız kısa süre içinde geri dönecek. - Stay tuned. Our live stream will return shortly.

Futbol maçı öğleden sonra saat beş'te canlı yayınlanacak. - The soccer game will be transmitted live at five p.m.

live
akımlı
live
cereyanlı (tel/ray vb)
live
radyo

Dan radyoda canlı çaldı. - Dan played live on the radio.

live
gereksinimlerini karşılamak
live
çıngıyla yüklü
live
cereyanlı
live
canlı (yayın)
live
diri
live
(yayın) naklen
live
canlı

Kazadan kısa bir süre sonra orada canlı bir hayvan buldular. - Soon after the accident they found a live animal there.

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

live
ömür sürmek
live
hayatta olmak
live
eğleşmek
live
{s} patlamamış (bomba)
الإنجليزية - الإنجليزية
live
to make one's abiding place or home; to abide; to dwell; to reside
المفضلات