الإنجليزية - التركية
تعريف to join two things together في الإنجليزية التركية القاموس.
- couple
- {i} çift
Onlar iyi bir çifttir.
-They are a good couple.
Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.
-The young couple went to Kyoto for fun.
- couple
- {i} eş
Eş cinsel çiftler evlenebilmeli.
-Same-sex couples should be able to get married.
Genç çifte bir hastabakıcı tarafından eşlik edildi.
-The young couple was accompanied by a chaperone.
- couple
- {i} iki
Ona iki mesaj bıraktım.
-I left him a couple messages.
Siz ikiniz çok güzel bir çiftsiniz.
-You two make a nice couple.
- couple
- kan koca
- couple
- karı koca
- couple
- iki-üç
- couple
- (hayvan) çiftleşmek
- couple
- couple çiftleş/birleş
- couple
- {f} bağlamak, bitiştirmek, birleştirmek
- couple
- a couple of dollars aşağı yukarı iki dolar
- couple
- (fiil) eşleştirmek, birleştirmek, çiftleştirmek, bağlamak, birleşmek; ilişkiye girmek, çiftleşmek
- couple
- {f} birleştirmek
- couple
- çift,v.birleştir: n.çift
- couple
- iki üç
- couple
- (Tekstil) kenetlemek
- couple
- birleşti
- couple
- {f} ilişkiye girmek
- couple
- iki eşit ve birbirine zıt kuvvet
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to join two things together في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- couple
to join two things together
الواصلة
to join two things to·geth·erالتركية النطق
tı coyn tu thîngz tıgedhırالنطق
/tə ˈʤoin ˈto͞o ˈᴛʜəɴɢz təˈgeᴛʜər/ /tə ˈʤɔɪn ˈtuː ˈθɪŋz təˈɡɛðɜr/
Resimler
السابق
المفضلات