الإنجليزية - التركية
تعريف to find clothes, dress, cover, invest في الإنجليزية التركية القاموس.
- clothe
- {f} giydirmek
- clothe
- {f} giysi sağlamak
- clothe
- üstünü örtmek
- clothe
- {f} sarmak
- clothe
- çamaşır
Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
-Tom stripped off his dirty clothes and threw them into the washing machine.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
-The suitcase contained nothing but dirty clothes.
- clothe
- giydir
Çocuğa bu kıyafetleri giydir.
-Put the kid into these clothes.
Vassili'ye güzel kıyafetler giydirdiler ve o ertesi gün Anastasia ile evlendi.
-They dressed Vassili in fine clothes and next day he was married to Anastasia.
- clothe
- {f} zenginleştirmek
- clothe
- {f} güzel bir dille anlatmak
- clothe
- giydir,v.giydir
- clothe
- {f} kaplamak
- clothe
- {f} örtmek
- clothe
- {f} renklendirmek
- clothe
- {f} bürümek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to find clothes, dress, cover, invest في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} clothe
to find clothes, dress, cover, invest
الواصلة
to find clothes, dress, cover, in·vestالنطق
Resimler
المفضلات