الإنجليزية - التركية
تعريف to bestow as a gift, especially for a worthy cause في الإنجليزية التركية القاموس.
- donate
- {f} bağışlamak
Tom biraz para bağışlamak için istekli olabilir.
-Tom might be willing to donate some money.
Para bağışlamak istiyorsunuz, değil mi?
-You want to donate money, don't you?
- donate
- bağışta bulunmak
- donate
- bağış yapmak
- donate
- bağışla
Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.
-Tom absconded with all the money donated for earthquake relief.
Tom para bağışlamak istiyor.
-Tom wants to donate money.
- donate
- (pul/vb.) bağışlamak
- donate
- {f} vermek
Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.
-Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.
- donate
- iane vermek
- donate
- {f} bağışlamak, hibe etmek
- donate
- {f} hediye etmek
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to bestow as a gift, especially for a worthy cause في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- donate
to bestow as a gift, especially for a worthy cause
الواصلة
to be·stow as a gift, es·pe·cial·ly for a wor·thy causeالنطق
Resimler
السابق
المفضلات