to awaken suddenly

listen to the pronunciation of to awaken suddenly
الإنجليزية - التركية

تعريف to awaken suddenly في الإنجليزية التركية القاموس.

start
{i} başlama

Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir. - If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.

Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır. - Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.

start
(Bilgisayar) nesnesini başlat
start
çalışmak

Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin? - I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?

start
yolverme
start
çalışma

Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım. - I started working for this company last year.

O ciddi olarak çalışmaya başladı. - He started to study in earnest.

start
(back ile) geri dönmek için yola çıkmak
start
sıçrama

Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - Tom started bouncing up and down on the bed.

Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - The children started bouncing up and down on the couch.

start
{i} başlangıç

İyi bir başlangıç ​​yapmak savaşın yarısıdır. - Making a good start is half the battle.

Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor. - Tom wishes he could make a fresh start.

start
{f} başlamak

Derhal başlamak zorunda kalacaksın. - You'll have to start at once.

Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar. - Too long a holiday makes one reluctant to start work again.

start
{f} kaynaklanmak
start
{f} korkutup kaçırmak
start
{i} harekete geçme
start
kuş kuyruğu biçiminde parça
start
{i} avantaj

Tom beni daha avantajlı başlattı. - Tom gave me a head start.

start
{i} spor start, depar, çıkış
start
{i} yola çıkma: Let's get an early start. Erken yola çıkalım
start
başlamak; başlatmak: It started to rain. Yağmur yağmaya başladı. They've started fighting. Dövüşmeye başladılar. Prices start at fifteen
start
irkilme/başlangıç
start
{f} koyulmak
start
{f} kurmak

Onunla bir aile kurmak istedim. - She wanted to start a family with him.

O her zaman bir aile kurmak istedi. - She always wanted to start a family.

الإنجليزية - الإنجليزية
start

I started from my sleep with horror.

to awaken suddenly

    الواصلة

    to a·wak·en sud·den·ly

    التركية النطق

    tı ıweykın sʌdınli

    النطق

    /tə əˈwākən ˈsədənlē/ /tə əˈweɪkən ˈsʌdənliː/
المفضلات