تعريف things that make something different from something else في الإنجليزية التركية القاموس.
- differences
- (Bilgisayar) farklar
İki şey arasında ince farklar var.
-There are subtle differences between the two things.
Bir müzisyen seslerdeki küçük farkları anlayabilir.
-A musician can appreciate small differences in sounds.
- differences
- (Bilgisayar) farklılık
İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar.
-People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.
Tom'un ve benim farklılıklarımız var.
-Tom and I have our differences.
- differences
- farklılıklar
Yazar Hollandalı ve Amerikalı öğrencilerle çalışırken hangi kültürel farklılıkları buldu?
-What cultural differences did the author find in working with Dutch and American students?
Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.
-There are significant differences between those two countries.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف things that make something different from something else في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- differences