the time that passes between a dropped cue and the next line

listen to the pronunciation of the time that passes between a dropped cue and the next line
الإنجليزية - التركية

تعريف the time that passes between a dropped cue and the next line في الإنجليزية التركية القاموس.

eternity
sonsuzluk

Dünyada sonsuzluktan daha korkunç bir şey varsa, o zaman bu muhtemelen benim diploma tezinin geçerli ilerlemesidir. - If there's something more terrifying in the world than eternity, then it's probably the current progress of my diploma thesis.

Ben bir sonsuzluk için beklemeye konmuştum. - I was kept waiting for an eternity.

eternity
{i} ebediyet

Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş. - Never knew before what eternity was made for. It is to give some of us a chance to learn German.

eternity
{i} ebedilik

Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman. - Eternity is a really long time.

eternity
{i} ölümsüzlük
eternity
edebiyet
eternity
sonrasızlık
eternity
{i} ahiret

Biz ahiret için çalışırız, şu an için değil. - We work for eternity, not for the moment.

eternity
ezel ve ebed
eternity
(Felsefe) öncesizlik-sonrasızlık
eternity
nihayetsizlik
الإنجليزية - الإنجليزية
eternity
the time that passes between a dropped cue and the next line

    الواصلة

    the time that passes be·tween a dropped cue and the next line

    التركية النطق

    dhi taym dhıt päsız bitwin ı dräpt kyu ınd dhi neks layn

    النطق

    /ᴛʜē ˈtīm ᴛʜət ˈpasəz bēˈtwēn ə ˈdräpt ˈkyo͞o ənd ᴛʜē ˈneks ˈlīn/ /ðiː ˈtaɪm ðət ˈpæsəz biːˈtwiːn ə ˈdrɑːpt ˈkjuː ənd ðiː ˈnɛks ˈlaɪn/
المفضلات