Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
- Don't race the car. We want to make it go as far as possible.
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
O dürbünüyle at yarışı izledi.
- He watched the horse race with his binoculars.
Hiç bir at yarışı görmeye gittin mi?
- Have you ever gone to see a horse race?
O, kayak yarışlarında mücadele ediyor.
- He competes in ski races.