the entirety of all that is real

listen to the pronunciation of the entirety of all that is real
الإنجليزية - التركية

تعريف the entirety of all that is real في الإنجليزية التركية القاموس.

reality
{i} gerçeklik

Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür. - Because it is politics that has caused this war, making the war our everyday reality.

Gerçeklik yeterince hayal gücü ile yenilebilir. - Reality can be beaten with enough imagination.

reality
asıl
reality
gerçekçilik
reality
{i} gerçek

O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde. - She looks young, but in reality she's over 40.

Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin. - You ought to face the stark reality.

reality
gerçek/gerçeklik
reality
{i} realite
reality
{i} gerçekte var olan şeyler
reality
{i} hakikat

Tom hakikatten habersiz. - Tom is out of touch with reality.

Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır. - Philosophy is the art of taking revenge on reality.

الإنجليزية - الإنجليزية
reality
the entirety of all that is real

    الواصلة

    the en·tire·ty of all that I·s re·al

    التركية النطق

    dhi întayırti ıv ôl dhıt îz ril

    النطق

    /ᴛʜē ənˈtīərtē əv ˈôl ᴛʜət əz ˈrēl/ /ðiː ɪnˈtaɪɜrtiː əv ˈɔːl ðət ɪz ˈriːl/
المفضلات