Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
- There were no temples or shrines among us save those of nature.
Hobim eski tapınakları ziyaret etmektir.
- My hobby is visiting old temples.
O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
- That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
Tom uzaktaki tapınak çanını duydu.
- Tom heard the temple bell in the distance.
Tom parmaklarıyla şakaklarını masaj yapar.
- Tom massages his temples with his fingers.
Tom Mary'nin şakaklarına masaj yaptı.
- Tom massaged Mary's temples.
My body is my temple.
A temple of Zeus..
Grows wide withal.