son bahar

listen to the pronunciation of son bahar
التركية - الإنجليزية

تعريف son bahar في التركية الإنجليزية القاموس.

sonbahar
fall

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall. - Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum.

sonbahar
autumn

The autumn was long and mild. - Sonbahar uzun ve ılımandı.

The hill glows with autumnal colors. - Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.

sonbahar
autumnal

It has become quite autumnal. - Hava oldukça sonbahar oldu.

The hill glows with autumnal colors. - Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.

sonbahar
fall, autumn
التركية - التركية

تعريف son bahar في التركية التركية القاموس.

Sonbahar
(Osmanlı Dönemi) GÜZ
Sonbahar
(Adlar, İsimler) mihrican
Sonbahar
bağbozumu
Sonbahar
(Osmanlı Dönemi) KÖHNEBAHAR
Sonbahar
payız
Sonbahar
kaç
sonbahar
Güz: "Sonbahar yağmurlarından sonra güneşli, sıcak, güzel bir gün."- M. Ş. Esendal
son bahar

    الواصلة

    son ba·har

    النطق

    علم أصول الكلمات

    [ 's&n ] (noun.) before 12th century. Middle English sone, from Old English sunu; akin to Old High German sun son, Greek hyios.
المفضلات