someone who saves (especially money)

listen to the pronunciation of someone who saves (especially money)
الإنجليزية - التركية

تعريف someone who saves (especially money) في الإنجليزية التركية القاموس.

saver
para biriktiren kimse
saver
korucuyu
saver
koruyucu

Tom sadece ekran koruyucuya bakarak bilgisayarının önünde oturdu. - Tom sat in front of his computer just staring at the screen saver.

Favori ekran koruyucun nedir? - What's your favorite screen saver?

saver
{i} tasarruf sahibi
saver
{i} kurtarıcı
saver
{i} birikimci
saver
{i} kurtaran
saver
tasarrufçu/kurtarıcı
saver
{i} kazandırıcı
الإنجليزية - الإنجليزية
saver
someone who saves (especially money)
المفضلات