short (time)

listen to the pronunciation of short (time)
الإنجليزية - التركية

تعريف short (time) في الإنجليزية التركية القاموس.

for a short time
kısa bir süre için
for short time
kısa süreli
in a short time
dünden bugüne
in a short time
ha bugün ha yarın
in a short time
(Ticaret) kısa mühlette
short time
(Bilgisayar) kısa saat
short time
kısa zaman

Kısa zamanda çok para kazanmak kolay değildi. - It was not easy to get a lot of money in a short time.

O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı. - He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it.

a short time ago
bayaktan
in a short time
kısa sürede
short period of time
kısa bir sürede
a short time since
geçenlerde
be a short period of time
az zaman kalmak
search time available; short ton; trackline pattern
(Askeri) mevcut arama zamanı; kısa ton; merkez hat düzeni
short time
kısa süre

Tom ve Mary çok kısa süredir evliydi. - Tom and Mary were married for a very short time.

Ben onun kısa sürede ulaşacağına inanıyorum. - I believe she'll arrive in a short time.

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف short (time) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

short time
A period of reduced work hours
short time
little while, short period of time
short (time)

    الواصلة

    Short (time)

    فيديوهات

    ... CROWLEY: Mr. President, we have a really short time for a quick discussion here. ...
    ... too short time here recognize the need for that change. ...
المفضلات