seçime

listen to the pronunciation of seçime
التركية - الإنجليزية
hold election
seçim
election

Is there any possibility that he'll win the election? - Onun seçimi kazanması için herhangi bir olasılık var mı?

The election campaign of 1880 was not exciting. - 1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.

seçime aday olmak
contest a seat
seçime gitmek
appeal to the country
seçime gitmek
go to the poll
seçime göre
at choice
seçim
choice

Tom believes Mary made the right choice. - Tom Mary'nin doğru bir seçim yaptığına inanıyor.

No one opposed the choice. - Hiç kimse seçime karşı çıkmadı.

seçim
selection

My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers. - Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.

Our random selection has chosen you as a possible winner! - Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.

seçim
option
seçim
(Politika, Siyaset) ballot

Today we went to the ballot box to vote for the European Parliament. - Bugün Avrupa Parlamentosu ile ilgili oy vermek için seçim sandığına gittik.

seçim
pick
seçim
the choice
seçim
the choice of
aynı partiden seçime katılan aday
running mate
seçim
poll

It's too late to vote now. The polls are closed! - Şimdi oy vermek için çok geç. Seçim yerleri kapalı!

seçim
polling
seçim
choosing, selection
seçim
choice , selection
seçim
(siyasal) election, poll; choice, selection
seçim
elective
التركية - التركية

تعريف seçime في التركية التركية القاموس.

seçim
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını oy vererek seçme, intihap: "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar."- H. Taner
seçim
Seçmek işi
seçim
Seçme işi
seçim
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını oy vererek seçme, intihap
seçime
المفضلات