التركية - الإنجليزية
تعريف satış elemanı في التركية الإنجليزية القاموس.
- sales clerk
- salesman
I've always been a salesman.
-Ben hep bir satış elemanıydım.
Tom is a salesman, not a doctor.
-Tom doktor değil, satış elemanıdır.
- saleslady
- commercial traveler
- shopgirl
- saleswoman
She applied for a job as a saleswoman.
-Bir satış elemanı olarak bir iş başvurusu yaptı.
Currently, my sister is working as a saleswoman in the supermarket.
-Kız kardeşim şu anda bir satış elemanı olarak süpermarkette çalışıyor.
- salesperson
The salesperson persuaded her to buy the dress.
-Satış elemanı elbiseyi alması için onu ikna etti.
I made out a check for $25 and handed it to the salesperson.
-25 dolarlık bir çek düzenledim ve onu satış elemanına verdim.
- marketing executive
- shop assistant
- satış ve tanıtım elemanı
- Sales and promotion staff
Is there any sales and promotion staff who can help us here?.
- profesyonel satış elemanı
- (Ticaret) sales engineer
المصطلحات ذات الصلة
satış elemanı
الواصلة
sa·tış e·le·ma·nıالنطق
Resimler
المفضلات