التركية - الإنجليزية
تعريف sahiden في التركية الإنجليزية القاموس.
- actually
Have you actually ever tried Thai food?
-Sahiden hiç Tayland yemeği denedin mi?
- for real
- really, truly, indeed
- real
Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.
-Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
She's really smart, isn't she?
-O sahiden akıllı, değil mi?
- honestly
Do you honestly believe Tom is telling the truth?
-Tom'un gerçeği söylediğine sahiden inanıyor musun?
- really, truly
- joking apart
- really
Is the milk from this deer really good?
-Bu geyiğin sütü sahiden iyi midir?
Really?! Man, you're kidding right?
-Sahiden mi? Adam, şaka yapıyorsun değil mi?
- honest
Do you honestly believe Tom is telling the truth?
-Tom'un gerçeği söylediğine sahiden inanıyor musun?
- in all honesty
- as a matter of fact
- sure enough
- (deyim) in fact
- indeed
- sure
- verily
التركية - التركية
تعريف sahiden في التركية التركية القاموس.
- Gerçek olarak, gerçekten
- zere