relating to a form of mutual insurance or financial institution

listen to the pronunciation of relating to a form of mutual insurance or financial institution
الإنجليزية - التركية

تعريف relating to a form of mutual insurance or financial institution في الإنجليزية التركية القاموس.

mutual
{s} ortak

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa. - Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.

Ortak bir arkadaşımız var. - We have a mutual friend.

mutual
karşılıklı

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı. - The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük. - We solved the problem by mutual concessions.

mutual
{s} ortak, müşterek: mutual friend ortak dost
mutual
karın belirli bir kısmının poliçe hamiline ödenmesini gerek- tiren sigorta
mutual
mutual friend müşterek dost
mutual
{s} iki taraflı
mutual
mutual love karşılıklı sevgi
mutual
{s} müşterek

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım. - I've asked you here to discuss a mutual problem.

mutual
mutual insurance karşılıklı sigorta
mutual
(Tıp) İki taraflı, karşılıklı
mutual
{s} iki taraflı, karşılıklı: mutual love karşılıklı sevgi
الإنجليزية - الإنجليزية
mutual
relating to a form of mutual insurance or financial institution

    الواصلة

    re·lat·ing to a form of mu·tu·al insur·ance or fi·nan·cial in·sti·tu·tion

    التركية النطق

    rileytîng tı ı fôrm ıv myuçıwıl înşûrıns ır fınänşıl înstîtuşın

    النطق

    /rēˈlātəɴɢ tə ə ˈfôrm əv ˈmyo͞oʧəwəl ənˈsʜo͝orəns ər fəˈnansʜəl ˌənstəˈto͞osʜən/ /riːˈleɪtɪŋ tə ə ˈfɔːrm əv ˈmjuːʧəwəl ɪnˈʃʊrəns ɜr fəˈnænʃəl ˌɪnstɪˈtuːʃən/
المفضلات