rahatlamış

listen to the pronunciation of rahatlamış
التركية - الإنجليزية
relieved

John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time. - John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.

I felt relieved when my plane landed safely. - Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.

relaxed

I feel relaxed with him. - Onunla rahatlamış hissediyorum.

Everyone looked relaxed. - Herkes rahatlamış görünüyordu.