put a collar on

listen to the pronunciation of put a collar on
الإنجليزية - التركية
tasma takmak
tasma tak
collar
yaka

Senin yakanda leke var. - Your collar has a stain on it.

Yankesiciyi yakasından yakaladı. - He seized the pickpocket by the collar.

collar
{i} sıkma bileziği
collar
collar beam çatının kuşaklık kirişi
collar
manşon
collar
çember
collar
kelepçe
collar
yakalamak
collar
yürütmek
collar
tasma

Tom köpeğine bir pire tasması taktı. - Tom put a flea collar on his dog.

Tasma koptu ve köpek kaçtı. - The collar broke off and the dog ran away.

collar
araklamak
collar
(Mühendislik) bir parçanın etrafını saran blok bilezik, yaka, halka
collar
hamut
collar
{f} yakalamak, yakasına yapışmak
collar
{f} yaka takmak
collar
(İnşaat) yaka, rakor
collar
kökle sapın birleştiği nokta
collar
(fiil) yakalamak, yakasına yapışmak, yaka takmak, yürütmek; durdurmak
الإنجليزية - الإنجليزية
collar
put a collar on

    الواصلة

    put a col·lar on

    التركية النطق

    pût ı kälır ôn

    النطق

    /ˈpo͝ot ə ˈkälər ˈôn/ /ˈpʊt ə ˈkɑːlɜr ˈɔːn/
المفضلات