O tanınmış bir televizyon karakteridir.
- He's a well-known television personality.
Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır.
- The character depends on personality, not on talent.
Dün yeni bir kişisel bilgisayar satın aldım.
- I bought a new personal computer yesterday.
Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
- Weight increase is the easiest method for personal development.
İnsanlar ona çok yakın durarak onun kişisel alanını istila ettiğinde Tom bunu sevmez.
- Tom doesn't like it when people invade his personal space by standing too close to him.
Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.
- The development of the personal computer has revolutionised the way people work, the way they live, and the way they interact with each other.