الإنجليزية - التركية
تعريف of late, a في الإنجليزية التركية القاموس.
- later
- sonra
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
-He explained later how he made this decision.
Beni daha sonra arar mısınız?
-Could you call me later?
- later
- sonradan
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
-As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
-Did the error occur right from the start or later on? - When?
- later
- daha sonra
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
-You walk on and I will catch up with you later.
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
-He explained later how he made this decision.
- of a
- Bir of
- later
- adv.daha sonra: adj.sonraki,daha sonra