numaralanmış

listen to the pronunciation of numaralanmış
التركية - الإنجليزية
numbered
past of number
{s} counted; assigned a number; limited, allotted a specific amount; included
numara
trick

The boy knows many magic tricks. - Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor.

Monkeys can learn a lot of tricks. - Maymunlar çok sayıda numaralar öğrenebilirler.

numara
number

Selena Gomez's second album hit Billboard Magazine's top two hundred albums chart at number four. - Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.

Does she know your phone number? - Telefon numaranı biliyor mu?

numara
bit
numara
{i} show

Tom showed me a magic trick. - Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.

Can you show me another magic trick? - Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?

numara
{i} act

Dan didn't even act sick. - Dan hasta numarası yapmadı bile.

One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone. - Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.

numara
size

What size helmet do you wear? - Kaç numara kask giyiyorsun?

What is his shoe size? - Onun ayakkabı numarası ne?

numara
no
numara
pretence
numara
mark
numara
check

Check the number in the phone book. - Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.

numara
gimmick
numara
figure
numara
performance
numara
(Bilgisayar) preset to
numara
disguise
numara
skulduggery
numara
note

Did he note down Tom's number? - Tom'un numarasını not etti mi?

I'd like to take a note of your phone number if you don't mind. - Sakıncası yoksa telefon numaranı not almak istiyorum.

numara
grade
numara
affectation
numara
pretense
numara
stunt
numara
(identifying) number (e.g. house number, license-plate number)
numara
number " rakam; grade, mark; (giysi, vb.) size; performance, act, stunt; trick, ruse
numara
(numerical) size (of a pair of shoes)
numara
slang trick, fast one, number
numara
grade (in a course)
numara
number (performance done as one part of a show)
numara
ruse
التركية - التركية

تعريف numaralanmış في التركية التركية القاموس.

numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam. Ölçü, derece
numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı
numara
Hile, düzen
numara
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı. Öğrenciye verilen not: "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim."- R. N. Güntekin
numara
Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
numara
Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
numara
Ölçü, derece
numara
Eğlendirici oyunlardan her biri: "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak."- B. Felek
numara
Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
numara
Bir telefonun açılmasını sağlayan sayılar
numara
Öğrenciye verilen not
numara
Hile, düzen: "Bırak şimdi numarayı."- H. Taner
numara
Eğlendirici oyunlardan her biri
numaralanmış
المفضلات