mute person, someone who is unable to speak; people who are unable to speak

listen to the pronunciation of mute person, someone who is unable to speak; people who are unable to speak
الإنجليزية - التركية

تعريف mute person, someone who is unable to speak; people who are unable to speak في الإنجليزية التركية القاموس.

dumb
budala

Mary'nin benim budala olduğumu düşündüğünü biliyorum. - I know Mary thinks I'm dumb.

dumb
Ahmak
dumb
{s} dili tutulmuş, sessiz
dumb
sersem kafasız
dumb
sözsüz
dumb
kalın kafalı
dumb
aptal

O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor. - He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.

Tüm sarışınlar aptal değildir. - Not all blondes are dumb.

dumb
dilsiz

Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi. - Helen Keller was blind, deaf and dumb.

Zavallı çocuk sağır ve dilsiz doğdu. - The poor child was born deaf and dumb.

dumb
sessiz

Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı. - He remained dumb during this discussion.

dumb
dumb piano egzersiz için ku
dumb
mimikle ifade edilen
dumb
pandomim şeklinde
dumb
aptal kimse
dumb
konuşmadan yapılan
dumb
dili tutulmuş sessiz konuşmayan
dumb
dumbbell jimnastik güllesi
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} dumb
mute person, someone who is unable to speak; people who are unable to speak

    الواصلة

    mute person, some·one who I·s un·a·ble to speak; peo·ple who are un·a·ble to speak

    النطق

المفضلات