multiplied by

listen to the pronunciation of multiplied by
الإنجليزية - التركية

تعريف multiplied by في الإنجليزية التركية القاموس.

times
kere

İki kere iki dört eder. - Two times two is four.

Dört kere beş 20'dir. - Four times five is 20.

times
defa

Tom defalarca Boston'da bulundu. - Tom has been to Boston a number of times.

Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu. - Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.

times
kez

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı. - These medicines should be taken three times a day.

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

times
kat

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder. - Light travels around the earth seven and a half times a second.

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

times
zaman

Viking zamanında, Grönland bugünkünden daha yeşildi. - In Viking times Greenland was greener than today.

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim. - I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.

times
günler

Eski günlerdeki gibi sohbet etmek iyiydi. Bir ara yine konuşalım. - It was good chatting like old times. Let's talk again some time.

Güzel günlerimiz oldu. - We did have some good times.

times
(Bilgisayar) istatistikler
times
(Bilgisayar) times
times
(Bilgisayar) defa dene
times
(Bilgisayar) kez dene

Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu. - He tried several times, but failed.

Bunu birkaç kez denedim. - I tried that a couple of times.

multiply by
çarp
times
çarpı

Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı. - Tom has been struck by lightning three times.

Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi. - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.

times
şimdiki zaman
times
devir

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

times
çağ

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

Piramitler antik çağda inşa edildiler. - The pyramids were built in ancient times.

times
saat tut/ayarla
times
{e} kere, çarpı: Five times ten equals fifty. Beş kere on elli eder
الإنجليزية - الإنجليزية
increased by a multiple of -
preposition times 1
times
multiplied by

    الواصلة

    mul·ti·plied by

    التركية النطق

    mʌltıplayd bay

    النطق

    /ˈməltəˌplīd ˈbī/ /ˈmʌltəˌplaɪd ˈbaɪ/
المفضلات