muş

listen to the pronunciation of muş
التركية - الإنجليزية
Mus
التركية - التركية
(Denizcilik) Altı düz, küçük gezinti vapuru: "Ertuğrul yatına bir muş yaklaştı. O muştan redingotlu asker üniformalı birçok paşalar çıktılar."- Y. K. Beyatlı., "Mihri Hanımın konukları sandallara ve elçilik musuna doluşup Göksu'nun yolunu tutarlar."- S. Birsel
(Osmanlı Dönemi) f. Fare
Altı düz, küçük gezinti vapuru