Bu çocuğun annesi bir sunucu.
- This child's mother is an announcer.
Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Benim ana dilim İspanyolca'dır.
- My mother tongue is Spanish.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
- Dear mother, why art thou so sad?
Anne, Tom benim oyuncağımı geri vermeyecek!
- Mama, Tom won't gimme back my toy!
Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
- Mama, is it okay if I go swimming?
Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- The children called Tom a mama's boy.
Tom eskiden bir ana kuzusuydu.
- Tom used to be a mama's boy.
Woah, that chick in the bikini is a real momma!.
I need to talk to momma, before I buy the car.
My momma's so great, she bakes me cookies every week.
In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
When should I stop feeding my dog puppy food?
- Köpeğimi köpek mamasıyla beslemekten ne zaman vazgeçmeliyim?
I feed my dog two cups of dog food every evening.
- Köpeğime her akşam iki fincan köpek maması yediririm.
Tom says that he's never tried eating dog food.
- Tom köpek maması yemeği asla denemediğini söylüyor.
Tom asked Mary where she wanted him to put the bag of dog food.
- Tom Mary'ye onun köpek mamasını nereye koymasını istediğini sordu.