تعريف misafirler في التركية الإنجليزية القاموس.
- guests
She was playing the piano when the guests arrived.
-Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu.
There were some guests waiting in the drawing room.
-Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
- company
- misafir
- guest
Do you have guests for dinner?
-Akşam yemeğine misafiriniz var mı?
There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
-Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
- misafir
- company
Tom is expecting company.
-Tom misafir bekliyor.
I'm expecting company this evening.
-Bu akşam misafirim gelecek.
- misafir
- visitor
Visitors and guests are welcome.
-Ziyaretçiler ve misafirlerimiz hoş karşılanıyor.
- misafir
- sojourner
- misafir
- lodger
- misafir
- white spot (in the cornea), nebula; leucoma
- misafir
- caller
- misafir
- house guest
- misafir
- houseguest
Tom showed up unannounced the other day and now we have a houseguest.
-Tom, geçen gün haber vermeden çıkageldi. Şu an misafirimiz.
- misafir
- (Askeri) attached unassigned
- misafir
- guest, visitor
- misafir
- guest, visitor, company
المصطلحات ذات الصلة
تعريف misafirler في التركية التركية القاموس.
- Misafir
- (Osmanlı Dönemi) SİPENC
- Misafir
- konak
- Misafir
- miz
- Misâfir
- (Osmanlı Dönemi) MİZ
- MİSAFİR
- (Osmanlı Dönemi) Seferde olan. Bak: Müsafir-Mukim
- misafir
- Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebeple oluşan beyaz leke
- misafir
- Konuk: "Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer."- Atasözü
- misafir
- Konuk