merhem

listen to the pronunciation of merhem
التركية - الإنجليزية
ointment

There's no more ointment. - Daha fazla merhem yok.

Tom is applying ointment to his wound. - Tom yaraya merhem sürüyor.

salve
(Tıp) oinment
(Eczacılık) ointment salve
cream
balm
ointment, salve
pomade
unguent
pomatum
unction
emulsion
pomades
ointments
(Tıp) balsam
liniment
citroneila
application
embrocation
merhem sürmek
apply a salve
merhem olmak
ointment to be
merhem sürmek
to salve
merhem sürmek
pomade
kokulu merhem
balm
koruyucu merhem
(Askeri) protective ointment
ağrı kesici merhem
liniment
sıvı merhem
liniment
toprak merhem kavanozu
gallipot
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Kederi, derdi gideren
(Osmanlı Dönemi) Mc: Acıyı teskin eden şey
(Osmanlı Dönemi) Melhem. Deriye, yaraya sürülen ilâç
(Osmanlı Dönemi) deriye, yaraya sürülen ilâç, pomat
Deriye sürülerek kullanılan, içinde birçok etkili madde bulunan, yumuşak ve koyu kıvamda, yağlı veya yağsız ilaç: "O eller seni kurtarmak içindi, o eller yarana merhem sürmek içindi."- Y. K. Karaosmanoğlu. Çare: "Her merhemi her yareye merhem mi sanırsın?"- Z. Paşa
Deriye sürülerek kullanılan, içinde birçok etkili madde bulunan, yumuşak ve koyu kıvamda, yağlı veya yağsız ilâç
Çare
pomat
merhem olmak
Bir derde çare olmak
الإنجليزية - التركية
melhem
merhem
المفضلات