التركية - الإنجليزية
تعريف medeniyetler في التركية الإنجليزية القاموس.
- civilizations
- plural of civilization
- medeniyet
- civilisation
- medeniyet
- {i} civilization
But as civilizations grew more complex, better methods of communication were needed.
-Fakat medeniyetler daha karmaşık hale gelirken, daha iyi iletişim metotları gerekliydi.
Tom is studying the ancient civilizations of the Mediterranean.
-Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor.
- medeniyetler ittifakı
- The Alliance of Civilizations
- medeniyet
- civilisational
- medeniyet
- civilizational
- medeniyet
- civilization, being civilized
- medeniyet
- civilization, the sum of those qualities that give a society its particular character
- medeniyet
- civilization uygarlık
- medeniyet
- culture
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف medeniyetler في التركية التركية القاموس.
- MEDENİYET
- (Osmanlı Dönemi) Adaletseverlik, insanca iyi ve ferah yaşayış. Şehirlilik. Yaşayışta, içtimaî münâsebetlerde, ilim, fenn ve san'atta tekâmül etmiş cemiyetlerin hâli
- MEDENİYET
- (Osmanlı Dönemi) İslâmiyetin emirlerine göre, usulü dâiresinde yaşayış.(Küre-i arzı bir köy şekline sokan şu medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalınlaşmıştır. Tâdili, büyük bir himmete muhtaçtır. Ve keza, beşeriyet ruhundan dünyaya nâzır pek çok menfezler açmıştır. Bunların kapatılması ancak Allah'ın lutfuna mazhar olanlara müyesser olur. M.N.)(Sual: Sen eskiden şark
- Medeniyet
- (Osmanlı Dönemi) HADARET
- medeniyet
- Uygarlık
- medeniyet
- (Osmanlı Dönemi) sosyal meselelerde, ilim, fen ve sanatta daha tekâmül etmiş gelişmiş cemiyet
المصطلحات ذات الصلة
medeniyetler
الواصلة
me·de·ni·yet·lerResimler
المفضلات