تعريف matter to be printed; exclusive of graphical materials في الإنجليزية التركية القاموس.
- copy
- suret
- copy
- kopya
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
-The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
-You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
- copy
- (Bilgisayar) kopyalama
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
-He was busy copying his friend's notebook.
Cevaplarımı kopyalamayın.
-Don't copy my answers.
- copy
- karalama
- copy
- örnek almak
- copy
- kopya çekmek
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
-I would rather fail than copy.
- copy
- taklit etmek
- copy
- {f} kopyala
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
-People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Lütfen bu raporu kopyalar mısınız?
-Could you please copy this report?
- copy
- istinsah etmek
- copy
- {f} (Bilgisayar) kopyalamak
- copy
- (fiil) kopya etmek, çoğaltmak, kopyasını çıkarmak, örnek almak, kopya çekmek, taklit etmek, kopyası çıkarılabilmek
- copy
- nüsha/kopya
- copy
- {i} poz
- copy
- {i} senet
- copy
- nin bir tek sayısı
- copy
- {i} örnek
- copy
- başkalarının d
المصطلحات ذات الصلة
تعريف matter to be printed; exclusive of graphical materials في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- copy