الإنجليزية - التركية
تعريف made up of similar parts or elements في الإنجليزية التركية القاموس.
- homogeneous
- homojen
Uygunluk, homojen topluluğumuzun vazgeçilmez bir unsurudur.
-Conformity is an essential element of our homogeneous community.
Kamboçya etnik olarak homojendir.
-Cambodia is ethnically homogeneous.
- homogeneous
- türdeş
- homogeneous
- (Kimya) tektürlü
- made up of
- oluşmak
Komite on üyeden oluşmaktadır.
-The committee is made up of ten members.
Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır.
-America is made up of 50 states.
- made up of
- ibaret olmak
- homogeneous
- tektürel
- made up of
- destekle
- made up of
- oluşan
- made up of
- -den oluşmak, -den yapılmak
- made up of
- -den oluşmak, -den meydana gelmek
- homogeneous
- {s} homojen, bağdaşık, türdeş
- homogeneous
- (Diş Hekimliği) tek tür veya çeşitten meydana gelen,karışık olmayan; heterojenin tersi
- homogeneous
- cinsteş
- homogeneous
- tek türlü
- homogeneous
- cinsten olan
- homogeneous
- {s} aynı yapılı olan
- homogeneous
- aynı
- homogeneous
- mütecanis
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف made up of similar parts or elements في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- homogeneous
- made up of
- Made of, composed of
المصطلحات ذات الصلة
made up of similar parts or elements
الواصلة
made up of si·mi·lar parts or elementsالتركية النطق
meyd ʌp ıv sîmılır pärts ır elımıntsالنطق
/ˈmād ˈəp əv ˈsəmələr ˈpärts ər ˈeləmənts/ /ˈmeɪd ˈʌp əv ˈsɪməlɜr ˈpɑːrts ɜr ˈɛləmənts/
Resimler
المفضلات