mümkünse

listen to the pronunciation of mümkünse
التركية - الإنجليزية
if possible

Come on Tuesday, if possible. - Mümkünse, salı günü gel.

If possible, I'd like to go home now. - Mümkünse, şimdi eve gitmek istiyorum.

would you mind
mümkün
possible

All of us want to live as long as possible. - Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.

It is possible that he is telling a lie. - Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

mümkün
{s} feasible

His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible. - Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.

At first blush, Tom's suggestion seemed feasible. - İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

It's not likely Tom will do what we ask. - Tom'un istediğimizi yapması mümkün değil.

It's not likely but possible. - Mümkün değil ama olası.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

التركية - التركية

تعريف mümkünse في التركية التركية القاموس.

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası